10 Mart 2014 Pazartesi

İstanbulda Hayat

Istanbul' da yaşamak ne istediği belli olmayan birini sevmek gibi bir şey. Bir an seni dünyanın en mutlu insanı hissettiriyor, bir an ise arkana bakmadan gitme isteği uyandırıyor. ..
Tam bir buçuk saattir trafikteyim.Arac iki dakika gidiyor yirmi dakika bekliyor. Her yerde mutsuz insan yüzleri. Yaşlılar ayakta, gençler ise sahiplenmiş koltukları,sanki dede mirası,kulaklıklarını takmış görmezlikten geliyor. . Bense bu gün şanslıyım.Şarzım var , midem az bulanıyor ve ne zaman yerimi birine versen hemen yeni bir yer buluyorum. Sanırım bir şeyi umursamayınca daha kolay geliyor.
Benim İstanbul'da nasıl olduğumu merak eden dostlarıma burdan şöyle ifade edeyim. Günde üç saat yol ,mide bulantıları ve baş ağrıları arasında anlık mutluluklara derin anlamlar yüklüyorum.Kastamonu da sahip olduğum bir çok şeyi yapabilmek için büyük bir efor sarfetmem gerekiyor. Üzerimde mütamadiyen bir yorgunluk hali... Ama İstanbul'da öyle bir hâl var ki biraz gülümseyince unutturuyor tüm yaşattıklarını ve biz de o anları kareliyoruz. Ve o kareleri görenler şöyle zannediyorlar ;"istanbulda hayat çok güzel " (o an ben bile öyle zannediyorum) ...
Olan ise şu "İstanbul da hayat çok zor " 
Gerçekte ise, bir şehri güzelleştiren içindeki insanlar ve yaşattıkları aslında. ..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder