9 Mart 2018 Cuma

kharkov-Özet


KHARKOV ÖZET
  1. Evet  gerçek, bayanları güzel. Güzel olmaktan da ziyade mütebessim ve kibarlar
  2. Bayrağı sarı-mavi Sarı renk,tek geçim kaynakları olan buğdayı, mavi ise gökyüzünü, barışı temsil ediyor. Ekonomileri çok da iyi değil.
  3. Türkiye’den uçakla 2 saat sürüyor.( Uçağın içi milli maça giden bir kafile gibi.)
  4.  Hava mart ayında bile kar buz…-8,-14 vs..Hazırlıklı giderseniz çok da üşümezsiniz. Ama Türkiye’den hazırlıksız giderseniz  de hiç üzülmeyin.. Bir çok outdoor  marka Türkiye’den ucuz ve bol çeşit var.
  5.  Kharkov ; Kayseri, Konya, Kastamonu ,Erzurum gibi…Karlar altındaki anadolu şehirlerimiz büyüklüğünde
  6.  1tl = 7 Grivna ..Bunu yazabilmek bile çok güzel ..Ama çok sevinmeyin harcamalar Türkiye ile hemen hemen aynı fiyata ya da biraz daha ucuza  tekabül ediyor
  7.   Ulaşımı oldukça rahat…Metrosu tramvaya benzese de görülecek her yerin yakınında istasyonu var ve bir bilet 4 Grivna ..1tl bile etmiyor yani
  8.   Her istasyonun, durağın yanında prefabrik gibi küçük beş altı taburelik çay, kahve, atıştırmalık  vb. için camekan gibi mekanlar var.. Soğukta beklemek yerine ,sıcak bir mola yerleri…
  9.   Şehre varır varmaz bir Ukrayna hattı alın ve bir taksi durağı numarası edinin. .Nerede olursanız geliyorlar ve size gelecek arabanın plakasını ve ücretini mesajla bildiriyorlar. Yarım saatlik yol yaklaşık 15tl tutuyor
  10.  Restoranlar ,  kafeler oldukça makul fiyata ve güzeller. İlk defa bir yurt dışı seyahatimde Türkiye'den bir şeyler götürmek zorunda kalmadım. Güzel bir duyguymuş.
  11.   İngilizce bilen çok  çok az kişi var. Kirilce alfabesi kullanıyorlar.. Yanımda Ukraynaca bilen  arakadaş olmasaydı, Avrupada gezmekten çok daha zor olurdu benim için.. Çünkü yazılan hiçbir şey anlaşılmıyor.
  12.  Kadınlar her yerde çalışıyor. Yolda kar kürüyenler, soğukta bilet kesenler, bekçiler, askerler… .Erkekleri taksiciler dışında çok fazla görmedim. Kadınları bu kadar ağır işlerde çalıştırıldıklarına göre çok da değer vermiyorlar gibi geldi.
  13.  İnsanlar dingin ve mutlu görünüyor.. Bizdeki gibi bir telaş gözüme çarpmadı.
  14.  Parkları güzel ve geniş.. Karın kışın ortasında ,akşamları baharda gezermişcesine ailecek parklarda yürüyüş yapıyorlar..
  15.  Her yerde gençler var, Üniversite şehri olduğu içinmiş.
  16.   Gezilecek yerler olarak; parkları, teleferiği, iki tane meydanı, savaş müzesi, opera binası , tarihi tren istasyonu vs. var.  Güzel bir planlamayla bir günde, rahat rahat da iki tam günde bitirebilirsiniz. Ünlü gece hayatına gelince ben bilemiyorum J Ama pavyon gibi bir şey düşünmeyin,damsız girilmeyen kaliteli  mekanlar olduğunu söylüyorlar..


KHARKİV-UKRAYNA


Kharkov
‘’ Hocam, Ukrayna Kkarkov’a uygun bilet var, gelmek ister misiniz? ‘’

Her şey bu cümleyle başladı. Ukrayna benim gezi listemde olan bir yer değildi açıkçası.. Hakkında, rüşvet ve gece  hayatı dışında pek de bir şey duymamıştım…Türk erkeklerinin de akın akın gidişinden çok haz etmeyeceğim bir yer olarak aklımda kalmıştı. Gitmeden iki gün önce hava durumuna bakmayı akıl edince korkudan dondum..’-10 ‘larda ,karlar altında..  Mart  ayında böyle bir hava hiç ama hiç beklemiyordum….Gitmeden önce İki gün boyunca  kar botu, eldiven, bere, termal kıyafet arayışına girdim. Kiev den yeni gelmiş bir arkadaş soğukla ilgili öyle şeyler anlatmıştı ki ciddi anlamda korkarak yola koyuldum..
Cuma gecesi bir saatlik rötarla ,milli maça gider gibi bir kafileyle ,iki saatlik yolculuktan sonra gece   saat  3 sularında Kharkow a vardık. Anadolu şehirlerindeki gibi küçük olan havaalanından çıktığımız anda tipi, kar ve soğuk öyle bir karşıladı ki anlatılmaz.. Koyunlar soğukta küren denilen guruplar oluştururlar ,bilen bilir....Taksi bekleyen kişiler bir anda kürenler oluşturduk.. Havada kar aydınlığı vardı ,her yer net görünüyor ...Korsan Taksiler üç dört katı fiyat isteyerek bekliyorlardı. Hakiki Taksileri şehirden ancak telefonla çağırabiliyorsun, ama elimizde  telefon da  yok. Arkadaş karşıdaki otele gidip, oradan taksi çağırtabilceğimizi  düşündü.. Oraya doğru yürüdük ve buna gerek kalmadan yol kenarında bekleyen boş bir taksi bulduk. Hemen hemen yarı fiyatına otelimize geldik. Sabah arkadaşın getirdiği sucuğu sucuklu yumurta yaptırdık, ben de yanına zeytin koyunca kahvaltımız türk  standarlarına  ulaştı. Otelimizden geze geze metroya,oradan da  şehir merkezine vardık. .Önce tarihi tren garlarını ziyaret ettik. Arkasında tekrar metroya bindik ama yanlış istasyonda inince taksi ile donmuş bir nehre geldik. Biraz fotoğraf çekindikten sonra da şehir merkezine doğru yürüyüşümüz başladı. Belediyecilik anlayışı pek bizdeki gibi değil..Her yer kar…,Yolları tuzlamak falan yok. .Ama öyle trafik falan da yok.. İnsanlar böyle yaşamaya alışmışlar.. Spor mağazalarına uğrayarak şehir merkezine geldik. Colombia, merrel …gibi markaların fiyatları Türkiye ye göre oldukça uygun.Buraya gelmeden önce piyasayı öyle bir gezmiştim ki, fiyatları o yüzden iyi biliyordum.. Bu arada en mutlu eden şey ise 1TL ‘nin 7 Grivna olması..İlk defa paramızın değerli olduğu bir yere gelmiştim..50 kuruşa metroya biniyorduk, yarım saatlik yer taksi ile 15tl falan yazıyordu.. Taksilerle ilgili ilginç bir bilgi vermek istiyorum. Nerede bulunuyorsan taksi durağını  arıyorsun ve sana taksinin plakası ve ne kadar ücret ödeyeceğin mesajla geliyor. O yüzden eğer Ukrayanaya  giderseniz , bence varır varmaz bir Ukrayna hattı alın. Metrolarla da ilgili farklı bir şey dikkatimi çekti. İçerisindeki aydınlatma, ince uzun florasan lambalarla yapılıyor.Reklam afişleri ise bizdeki ledler gibi değil.. Bildiğin kağıttan afişler yapıştırmışlar metronun içine.. ..Merkezinde  Savaş müzesi ,tarihi katedarali ve  dev bir termometrenin bulunduğu Termometre Meydanı var. İlk defa kar kürüme aracını burada gördüğümde çok heyecanlanmıştım. Çünkü nerdeyse tüm şehir karlar altında ama insanlar yadırgamadan yürüyorlar ve yerleri  herhangi bir temizleme telaşı da yoktu.Sadece birkaç kadın işçi yolda kürekleriyle karları kürüyorlardı..Bizi Ukrayna da en çok şaşırtan manzara bu oldu. .Kadınlar ellerinde kürekler buz gibi havada kar kürüyorlar.. Lokantalarda çalışanlar, bekçiler, askerler hep kadın…Biraz içim burkuldu açıkçası ve durum bende pek de değer görmedikleri hissi uyandırdı. Demek o yüzden bizim Türk erkeklerine kanıyorlar hemen diye düşünmedim değil..Bu arada  size harika bir lokanta tavsiye etmek istiyorum Termometrenin hemen yakınında Puzata Khata adındaki mekan, üç katlı ve açık büfe ..İstediğin her şeyi aynı yerde bulabiliyorsun ve oldukça zevkli dekore edilmiş sıcak bir mekan.10-15 tl ye de karnını doyurabiliyorsun. Yemeğimizi yedikten sonra Sums’ka Caddesi boyunca yürüyüp, kah dükkanları gezerek, kah manzarayı seyrederek, kah da kar manzarasına nazır kahve içerek Özgürlük meydanına vardık. Burası Avrupanın en büyük sekizinci, dünyanın ise on beşinci büyük meydanıymış. Ukrayna’da  öğleden sonra hava birden ılıklaştı..Lapa lapa yağan karda atmosfer  inanılmaz güzel ve sıcak geldi. .Akşamüstüne doğru insanların sayısı da yavaş yavaş artmaya başladı sanki.. Bebeklerini kızaklarına koyan çiftler, aileler, arkadaşlar… Burada bebek arabalarının kızak şeklinde olması çok güzeldi.. Kıpkırmızı yanaklı beyaz tenli çocuklar ,tam fotoğraflıktı ama kareleyemedim maalesef..
Opera binasının önünden geçerken ,oyuna on dakika kaldığını ve biletin sadece 20 tl olduğunu öğrendim ancak gezimiz henüz bitmediğinden operaya giremedim..Kharkow da içimde kalan ilk şey bu oldu.. Opera binasının hemen karşısında orijinal bir yapı vardı ve yanında bir park.. Parka girdiğimizde akşam olmuştu ve insanlar aileleriyle  sanki bahar ayında ikindi saatlerinde geziyor gibi parkta dolaşıyorlardı.. Şaşkınlık içinde geniş meydana vardığımızda inanılmaz güzel bir manzara ile karşılaştık. .Buz pateni yapan insanlar…Cap canlı bir ışık ve çok güzel bir müzik eşliğinde buz pateni yapan insanlar, bir filmden fırlamış gibi duruyorlardı. Hepimizin şarjı bittiği için burayı kareleyemedik. .Bir saatlik kullanımın 5 tl olduğunu da öğrenince hemen denemek istedik ama 12 ye kadar açık olduğunu öğrenince önce otele gidip, dinlendikten sonra dönelim dedik. Kharkowda ikinci içimde kalan şey de budur.. O gece orada buz pateni yapmayı çok isterdim çünkü dönemedik bir daha…Sabahtan itibaren saat akşam 9 a kadar yürümüştük, üstelik karda yürümüştük. .Otele varınca yorgunluktan sızarım sanıyordum ama duşumu alıp çayımı içince 11 e doğru turp gibi hissettim.. Dışarısı canlı ,ılık ve çok cazip geldi.. Kendimi durduramayıp attım yollara….Otelin kartını da yanıma aldım. .Yürüdüm,yürüdüm,yürüdüm….Ama öyle bir yürümüşüm ki  kendimi buz pistinde buldum. .Süresi dolmak üzereydi , kapanıyordu…Üzülerek dönüş yoluna geçtim. Yürüyecek dermanım kalmadığı içim metro ile dönmek istedim. Otelin kartını çıkarıp bakıcaktım ki,kart yok..Telefonumda dondu kapandı..( Bu konuya dönücem).. Nereye gideceğimi, hangi durakta ineceğimi bilmiyorum ve saat gecenin 12 si. Birine tabii olmak böyle bir şey işte, arkadaşa o kadar güvenmişim ki hangi durakta indiğimize bakmamışım.. Daha doğrusu baksam da hatırlayamıyorum çünkü kiril alfabesi çok farklı.. Aklımda kalmasına ve okumama imkan yok... Metrodaki kadın yardım etmek istiyor ama zerre İngilizce bilmiyor, Ukrayana da kadınlar gerçekten çok tatlı ve kibar.... Bu sırada otelin ve indiğimiz istasyonun çevresindekileri anlatmaya çalışıyorum.. Son birkaç dakika kala birisi anladı beni ve hangi istasyon olduğunu öğrendim…Koşarak metroya bindim ve son metro ile otele döndüm.. Diğer gün de Maksim Gorki Parkında buz gibi ama bir o kadar güzel bir teleferik turu yaptık.. I phone telefonların berbat bir özelliğinden bahsetmek istiyorum. Soğukta kapanıyor.. O yüzden sürekli kapandı..Siz siz olun fotoğraf için I phone marka telefonunuza güvenmeyin .Beni bir çok  kez  yolda bıraktı….…Uçağın kalkmasına birkaç saat kaldığını düşündüğüm bir anda saate baktığımda çok az zamanımızın kaldığını gördük.. Koşa koşa uçağa yetişmeye çalıştık. .Allahtan küçük bir havaalınıydı da girer girmez dış hatlara geçtik..Ama listede adım yoktu..Çekin yapmıştım ve fotoğrafını çekmiştim ama fotoğraf yoktu..Telefonumun hafızası dolduğu için kaydetmemiş .İnternet de olmadığı için mail adresime giremiyorum. Ve uçağın kalkmasına 10 dakika var..Koşarak gişeye gidip yeni bilet bastırmak istedim ancak gişe çoktan kapanmış.. Geri geldim ama kesinlikle uçağa almıyorlar çünkü ne listede ismim , ne de barkodum var. .O sırada Ukrayna hattı olan arkadaş sayesinde  internet erişimini sağladık ve bir şekilde mailim açıldı ve son dakika geçebildim.. Kesin kaldığımı düşünmüştüm. .Çünkü kapıların kapanma süresi çoktan dolmuştu..İlk defa Pegasus ile gitmenin bir faydasını gördüm. THY çok ciddi, kapılar hangi saatte kapanacaksa o saatte kapanıyor..Pegasusu dolmuş diye hep eleştiririz ama sağolsun bizi bekledi ve bindik…Mucize gibi bir şeydi..