(Aslında Roma gezisi 6. Napoli 7.gündü..Ama baş ağrımın etkisiyle sanırım bu kısmı atlamışım..Sonradan farkettim ki, buralarda bir yerlerde bir de Roma gezisi vardı..Geç de olsa hatırlayabildiklerim :) )
Montecatini’deki otelden Roma’ya doğru hareket etmek için
ayrıldık.Tatil boyunca her sabah baş ağrısı ile uyanıyordum.Kahvaltıda çay içip
bir de ilaç alınca birşeyim kalmıyordu.O gün otobüste biraz arka koltuğa
oturdum, başımın ağrısına mide bulantısı da hafiften eklenmeye başladı.Koltukların
arasından karşıya bakmaya zorladım ama artık çok geçti...Gelen şeyin adı migren
nöbeti..Önümü görmem gerektiği ve ön koltuklar da dolu olduğu için ,muavin
koltuğundaki arkadaş sağolsun bana yerini verdi. İnanılmaz güneş vuruyordu ve
trafik çok kalabalıktı.İlerde kaza olmuştu ve otobüs milim milim
ilerliyordu...Ağrıdan başımı ellerimin arasına alıyorum, gözümü kapatsam önümü
göremediğim için midem bulanıyor,açsam güneş ışığından başımın ağrısı
şiddetleniyor.Öyle berbat bir haldir ki migren nöbeti, acıdan başka bir şey hissetmezsin..Her yer,her şey karanlık,ve seni rehin alan, çaresiz bırakan bir ağrı...Şoförümüz pencereyi açtı..Kafamı geri yasladım ,ellerimi alnıma koydum ve gözlerimden sessizce yaşlar boşandı...Yan
taraftan geçen arabalardan bir tane şoför su uzatıyor..’’Madam iyi misiniz’’ diye
soruyordu.. Bu durum biraz gülümsetti ..Tabi bir diğer gülümseten unsur da başka birinden duyduğum‘’ you are crying very beautiful’’ cümlesi oldu.İtalyan erkeleri çok rahat jest yapıyorlar....İlaç yavaş yavaş
etkisini gösterdi, ağrı yavaş yavaş uzaklaştı ama giderken adeta yanında tüm
yaşam enerjimi de götürdü...
Roma’ya varmadan durduğumuz dinlenme tesisinde,biraz
daha kendime gelsem de Roma’ yorgun ve bitkin vaziyette vardım.İlk önce Collesium a gittik. Roma döneminden kalma gladyatör dövüşlerinin, çeşitli gösterilerin
yapıldığı büyük bir Arena. .Ayrıca 5
sentin arkasında da resmi var,bu gereksiz bilgiyi de belki bulmacada falan
çıkar diye veriyorum J Collesiumda da bir kaç mütebessim fotoğraf çekinip , Roma’nın ünlü anıtlarından
olan Vittorio Emanuele II Abidesinin olduğu, şehrin hareketli meydanlarından
Piazza Venezia’a (Venedik Meydanı)na ilerliyoruz. Collesium |
Vittorio Emanuela Abidesi |
Otobüsümüzle rehberimizin anlattıkları eşliğinde bu meydanın çevresinde bir kaç tur attık. Bu anıt, Sacconi tarafından Birleşmiş İtalya Krallığı’nın ilk kralı II. Vittorio Emanuele için 19.yy da yapılmış...Beni bu kısmı çok da ilgilendirmedi, ilginç gelen kısmı bu anıtın yapıldığı yerde Roma’ya ait binlerce yıllık tapınak ve bir çok tarihi yapının olması...Benim bu geziden öğrendiğim, Hristiyanların Roma İmparatorluğunun izlerini silmek için çok çabaladıkları ve pek de Romalılardan haz etmedikleri oldu..Daha sonra şu an hatırlayamadığım bir kaç tarihi mekan ve silinen Roma dönemi izlerinin olduğu mekanlardan sonra, bir kaç km uzunluğundaki Cumhurbaşkanılığı sarayının arkasından geçtik. Otobüsümüzden uygun bir yerde indikten sonra Trevi yani sadece Türklerin kullandığı ismiyle Aşk Çeşmesine doğru dar ve tarihi sokaklardan geçtik.
Trevi ( Aşk Çeşmesi) |
Burası diğer İtalyan şehirlerine göre daha modern ve kalabalıktı ve artık eski ve kalabalık sokaklar şaşırtmıyor ve kareleme ihtiyacı uyandırmıyordu...Çeşmeye geldiğimizde muazzam kalabalıktan bizim Aşk Çeşmesi görülmüyordu doğrusu. Aslında çeşmenin adının anlamı üç yol ağzı demekmiş, üç yolun ortasında olduğu için bu adı almış. Doksanlı yıllarda Türkiye'de gösterime giren bir filmin adını bizimkiler Aşk Çeşmesi diye çevirince , öyle kalmış..Çeşme 8.yy da yapılmış, yine Roma dönemi heykelleri bolca mevcut. O filmden ve fotoğraflarından bildiğim bu çeşme, beklentimden çok küçük geldi..Ben geniş bir alanda, etkileyici ve ferah bir çeşme bekliyordum. Zaten çevresi de çok kalabalıktı ve çeşme bir sürü binanın arasına sıkışmış kalmıştı.Biz para da atmayı düşünmediğimizden çevresinde biraz dolandık
Fontana Della Barcaccia |
.Oradan Fontana della Barcaccia adlı kayık şeklinde bir çeşmenin olduğu , ünlü alışveriş meydanına ilerledik. Rehberimiz ve ekiple buluşma saatini kararlaştırıp burada ayrıldık..Bu çeşmenin kenarına oturup, termosumu çıkardım ve güvercinlerle ekmeğimi paylaşıp suyun dinlendiriciliğinde çevreyi seyrettim..Çeşmenin arkasında meşhur İspanyol Merdivenleri var..
İspanyol Merdivenleri |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder