8 Şubat 2016 Pazartesi

4.Gün Floransa




Davut Heykeli
Duamo Katedrali
Venedik' teki otelden ayrılıp Floransa’ya doğru yola koyulduk..İtalyanca  Frenze olan  ismini bir çiçekten alıyor. Görkemli tarihi  binaları,etkileyici tarihi olmasına rağmen nedense İtalya turunda havızamda en az yer eden şehir Floransa ...Gezi boyunca bir de fotoğraf arkadaşı edindim..Sanırım en çok Floransa’ da rehberi dinlemek yerine fotoğraf çektirmeye dalmışım..Adamlar Roma imparatorluğunun çok tanrılı dinini sapıkça bulduklarından Roma eserlerini üzerine kilise yanlarına sürekli heykel dikmişler.Bizzat kilise tarafından yapılan heykeller neden hep çıplak diye merak ettim doğrusu..Floransa diyince aklıma en çok Medici ailesi geliyor. Çünkü bu kısımları iyi dinledim,ayrıca da okuyunca sizi biraz bilgilendireyim J.Mediciler  yıllarca o bölgeyi yönetmiş,ileri düzeydeki  bankacılık sistemini kurmuş ve çok zengin olmuşlar..Ancak zenginliklerini sanat, bilim ve edebiyat alanında da değerlendirmişler. Leonardo Da Vinci,Michelangelo gibi sanatçıları korumaları altına almışlar, ‘’Dünya yuvarlak ‘’dediği için kilise tarafından aforoz edilen Galileo yu Floransaya davet etmişler. Ayrıca keşfetmek için yola çıkan Amerigo Vespucci  de Medicilerin himayesindeymiş. Ünivesteler,sanat merkezleri  kurarak o dönemde Floransaya sanatçı ve bilim insanı akmasını sağlamışlar.İlerleyen yıllarda zamanın ünlü papazının vaazlarının etkisiyle kışkırtılan halk Medicilerin sonunu  getirmiş...

Pento Vecciho
Mediciler halk tarafından sevilmemeye başlandıkları  zaman tüm binaları birbirine  bağlayan köprüler, kapalı balkon gibi geçit sistemleri yapmışlar.Böylece halka karışmadan istedikleri yere gidebiliyorlarmış..Hatta 2.Dünya savaşında yıkılmadan kalan tek köprü olan Ponte Vecciho  de bunun için yaptırılmıştır.Ayrıca Michelengelo,Galileı,Machiavelli ve Dante’nin mezarları Di Santa Croce Kilisesinde bulunuyor . Ayrıca da Monalisa nın resminin yapıldığı evi de görme imkanı bulduk. Karısının resmini Leanorda Da Vinci ye yaptırmak isteyen bir tüccar, karısını olduğundan çirkin yaptığını öne sürerek almaktan vazgeçmiş. Bence spekülasyon ama neticede oralarda biryerlerde yapıldığı kesin..

Açık hava müzesi gibi olan şehirde her yerde yüzlerce eser var..Bunları vikipediadan da bulabilirsiniz.Şehrin hissetirdiğine gelince , derin bir tarih...Adım adım tarih..İtalyanlara bu konuda hakikaten saygı duydum.Şehir yüzyıllardır ,ekleme çıkarma yapılmadan korunmuş...Adeta orta çağda gezinmek gibi ama bu çağın modernitesine sahip...Benim için kasvetli gelen kahverengi ve grinin hakim olduğu şehir merkezinin hemen ilerisinde,Arno nehri manzarasına nazır köprü üstünde  oturduk ..Eskimiş tarihi yapılar ve sarı sıcak renkler dinlendiriciydi..Rehberimizin eşliğinde güzel bir pizzacıya gittik..Kişi başı ikişer euro oturma paramızı ödeyerek fiyatını hak eden lezzetli, bir pizza yedik. Daha sonra da Senegalli  seyyar satıcılardan birinden selfi çubuğu alıp meydana geldik.Meydanda arkadaşımla  kendi etrafımızda dönerek fotoğraflar çektik..Bangadeş li tatlı bir kızdan da bir çanta alıp buluşma yerimiz olan Duamo meydanına gittik. Bu arada İtalya’da tüm seyyar satıcılar Senagalli,Bangadeşli  zenciler..Özellikle Pisa yakınlarındakilerden oraya gelince bahsedicem. Hareket saatine kadar şu an hatırlayamadığım  ama o an cevap verebildiğim katedral üstündeki heykellerin adlarını, anlamlarını orda bekleyen arkadaşlarla konuştuk..Sanırım  günlerce konuşulabilcek kadar uzun bir konu ...Floransa ; sanat tarihi açısından muhakkak görülmesi gereken bir yer..  Bu  gri şehri; güzel,etkileyici ,hüzünlü ama bir o kadar soğuk ve mesafeli  bir ortaçağ kontesine  benzettim .. O gün güneşin olmaması nedeniyle mi, yoksa yaşanmışlıklarının etkisiyle mi  böyle hissettim  bilemiyorum ama Floransa diyince aklıma bu kadın ve elinde bir çiçek gelecek...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder