İki üç saat kadar bir yolculuktan sonra kış ortasında yaz mevsimini aratmayan ,biraz İzmir,biraz İstanbul kokan kıyı şehri Napoli'ye ulaştık.Şehri diğer İtalyan şehirlerinden ayıran bir çok özelliği var..Sanki hepsinden daha güzel ama hepsinden daha varoş..O asil kontesler gibi değil de, ayyaş balıkçının güzel kızı gibi...
Şehre girişte otobüsümüzle, luna parklardaki tren yolu gibi garip bir yoldan geçiyoruz.Demir yığını gibi garip yolun böyle olmasının sebebi üç kağıtçı Napolilermiş. Devlet kilometre başına para ödediği için yolu evirip çevirip uzatmışlar..Ayrıca diğer şehirlerde, tarihi şehrin içinde asla gökdelen ve ya yeni bina göremezken burada olmadık bir yerde dikilmiş şekilde görebiliyorsun..Napoli uyuşturucu,haraç ve bir çok pis işin döndüğü bir merkezmiş..Hatta kuzey İtalyalalılar ve Napolililer birbirlerinden pek haz etmiyorlarmış..Çalışıp zengin olan kuzeyliler ,çalışmayıp sürekli sorun çıkaran güneylilere devletin bakmasını istemiyorlarmış.Zamanın başkanı Berlusconi bu sorunu çözmek için iş adamlarından vergi almama karşılığında fabrikalar açmalarını istemiş ve açılmış..İnsanlar çalışmaya başlamaış ancak mafya gelirin yarısına göz dikince fabrikalar da bir bir kapanmış...Çalışmak isteyen düzgün Napoliler ya Kuzeye taşınmak ya da Almanya da işçi olmak zorunda kalmışlar. Napoli içlerine doğru, dar sokaklarının arasından, çatısında eski tel antenlerle dolu ,bir kaç katlı yeşil pancurlu evlerinin önünden geçiyoruz..Paslanmış demirden balkonları ile yine diğer İtalyan şehirlerinden ayrılıyor..
Gambrinus Kafe |
Balkonda keyif yapmayı seven Napolilerin çamaşırları da sokakları süslüyor doğrusu...Sıcak güneş, şubat ayında yaz tadı veriyor..Napolide ,ilginç olan diğer bir şey de arabalar..Hemen hemen tüm arabalar, vuruk,çizik,göçük,yamuk..Burda iki araba arasına park etmek isteyen bir Napolili arabası ile biraz öndekine,biraz da arakadaki ne -vurup kendine bir güzel yer açıp yerleşiyormuş..Adamlar aşırı rahat...Kasko firmaları Napolide arabalara kolay kolay kasko yapmazlarmış, yapsalar da fiyatı çok çok yüksekmiş. Napoliler futbola da ayrı önerm veriyorlarmış.1980 li yıllarda Mafya babaları paraya kıyıp 6,9 milyon euroya Maradona'yı transfer etmişler ve Napoli şampiyon olmuş.Şampiyonluğu getiren .Maradonoyı öyle sevmişler ki,İtalya -Arjantin maçında dahi Arjantini tutmuş Napoliller..Maradonanın ilerki yıllarda kokakin bağımlılığı tedavisi gördüğünü biliyoruz .Madde bağımlısı olmasında , İtalyanın bu konudaki başkenti olan Napolinin etkisi yüksek olsa gerek...Rehberimizin tekrar tekrar uyarılarından sonra, yan kesicilerden korunmaya çalışarak Napoli meydanına indik ve ara sokaklarına girmeyin denildiği için meydandaki tarihi binalarda fotoğraflar çekinip ,biraz dolaştıktan sonra buluşma yerimize doğru yol aldık.Bu arada diğer İtalya şehirlerinde olduğu gibi her yerde zenci seyyar satıcılar görmek mümkün..Yaşamın onlar için zor olduğu gözlerinden okunuyor doğrusu.Ha unutmadan ‘ askıda kahve’ uygulaması nın başladığı,kent meydanında bulunan, zamanında da mafya babalarının buluşma mekanı olan Gambrinus kafeyi de karelemeden geçmedik. Napolilerin güzel bir tarafını ortaya çıkaran bu olay,şimdilerde ülkemizde askıda ekmek olarak bir kaç yerde de yapılıyor.Olayı bilmeyenler için ifade edeyim; bir kahve alıyorsun, diyelim ki fazla ücret ödüyorsun.Askıda kalsın diyorsun.İhtiyacı olan biri gelip soruyor,’askıda kahve var mı’ ..Böyle de merhametliler Napoliler..
Böyle bir şehirde ,bu
kadar kanunsuzluk içinde kesinlikle
yaşamak istemezdim.Ama otobüsümüzün penceresinden Napoli'yi ; kah Vezüv
yanardağına nazır denizini, kah ara sokaklarını seyrederek ve rehberimizi
dinleyerek yaptığım seyahatte, hiçbir
şehirde gülümsemediğim kadar gülümsüyordum doğrusu..Benim bazı serseri diye
tabir edilen öğrencilerim vardır. Nerde bir pislik olsa mutlaka bulaşırlar ve başları
beladan kurtulmaz ...Özünde çok
duygusal olan bu çocukların sahip olduğu bu yön, gittikleri
yolda hep daha fazla başlarını belaya sokar. Napoli ile ilgili olarak kısa zaman
içinde anlatılanlar ve gördüklerim kadarıyla Napoliler, benim arka sokalarda kaçak göçek sigara içen,
tembel,serseri ama merhametli öğrencilerim gibiler...
POMPEİ
tembel,serseri ama merhametli öğrencilerim gibiler...
POMPEİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder