29 Temmuz 2016 Cuma

O GÜN


O gün resmi işler için Beykoz’a oradan da il Milli Eğitim Müdürlüğüne gitmek için Sultanahmet’e geçecektim. İşlerim beklediğimden uzun sürmüştü. Üsküdar’ a vardığımda ciddi bir trafik ve kalabalık dikkatimi çekmişti. Hani yazları İstanbul boşalıyordu .. Sıcakta ve kalabalıkta Marmaraya geldim, girişinde  normalden fazla sayıda polis arama yapıyordu.. Bir gün önceki Fransa’daki patlamadan olsa gerek diye düşündüm. Sirkeci de inip, Cağaloğlu yokuşunu tırmanırken, ne yerli ne de yabancı turistin nerdeyse hiç olmadığı gözüme çarptı. .Cuma namazına az kalmıştı ama Sultanahmet civarı bile normale göre tenhaydı. .Terör mahvetti turizmi diye söylenerek İl Milli Eğitim’ e geldim. Kapısını önünde zırhlı araçlar, asker , polis her yerdeydi. .Buralar hep mi böyle acaba yoksa yeni bir şey mi acaba diye düşündüm. Beni rahatsız eden bu yerden işim biter bitmez uzaklaşmak istedim.. İçimde bir kasvet vardı o gün, havada da garip ve rahatsız edici bir sıcaklık. .Geldiğim yoldan geri döndüm . Bir an önce oralardan ayrılmak istedim, oysaki normalde böyle tarihi ve manevi yerlerde gezinmeyi severdim.. Arabaya binince acıktığımı farkettim ve denize nazır serin ve sakin bir mekanda oturdum ,. O gün denizde de bir gariplik vardı, bir dalgalanıyor bir duruluyor ve bir bulanıktı. Eve geldiğimde sıcağın da etkisiyle migrenim tutmuştu. .Biraz dinlendikten sonra akşam saat on bire doğru televizyonu açtım. Köprü kapatılıyor diyordu. Köprüye mi bomba koymuşlardı yoksa ? Yüreğim ağzıma geldi, dua ediyorum.. ’Kimseye bir şey olmasın lütfen’ ..Sonra her yerde hareketlenmeler başladı.. Telefonumdaki guruplara yazdım, bir şeyler oluyor lütfen dua edin..’’Arkaşlarla konuşuyoruz, hükümetten kimse neden açıklama yapmıyor, yoksa darbe mi’’ derken Başbakan televizyona telefondan bağlandı.. Başbakanı görmek tedirginliğimizi hafifletse de Darbe girişimi var demesi ,o anki korku tarif edilemez.. İnsanlar, paralarını çekiyor, marketlerde kuyruklar oluşmuş, benzin fahiş fiyata çıkmış..,- sabaha ülkem ne halde olacaksın-..Gözlerim doldu..’, Arkadaş yazıyor, ‘’Erdoğan nerede ,yoksa ‘’ Aman Allahım…Bu olmasın ,bu olmasın lütfen.. Korku, acziyet…Sonra TRT spikerinin okuduğu o metin, hayatım film şeridi gibi geçti derler ya, eminim bir çok insan için öyle olmuştur.. Kadının gözlerindeki korku, tedirgin ses tonu ama emre itaat ederek, ve her kelimeyi vurgulayarak okuduğu o metin.. ’’Hukuk sistemi.. Gaflet dalalet.. Sokağa çıkma yasağı, Hükümet el çektirilmiştir,….’’ ‘’Aman Allahım bu olamazdı, bu ne cüret. .Size ne , siz  kimsiniz , nasıl yaparsınız bunu, bu ne cüret…’’ Meclisten canlı bağlantı yapıldı sonra, gurur duydum gerçekten..Küçücük telefon ekranına sığmaya çalışan, dik durmaya çalışan bir sürü insan.. Hep bir ağızdan İstiklal Marşını okuyorlar...Biz buradayız dediler, içimize biraz daha su serptiler ..Az sonra ise o görüntüler, meclis bombalanıyor, meclise bombalar yağıyor.. Sivil halka ateş ediliyor… Gözlerimizin önünde bir anda oldu,. Allahım boğazımda bir  düğüm, düğümden canım acıyor artık.. Sela sesleri geliyor köyün camisinden  ,hiç durmadan .''Uyan Türkiye, ülken elden gidiyor, uyan Türkiye uyan ve izin verme yapılanlara '' diyordu. .Bu arada evimin pencereleri zangırdadı , sarsıldığımı hissettim. Bomba sesleri…Nasıl bir sesti öyle.. Burası 3.Köprüye yakın bir köy, yeni köprüyü mü bombaladılar yoksa ,içim parça parça...Olayların neresindeydi hatırlamıyorum, Cumhurbaşkanı görüntülü telefonla canlı yayına bağlandı..İnanılmaz bir andı,eminim o anda Erdoğan’ı sevmeyenler bile onu görünce umutla doldular.’’.. Ben geliyorum dedi ve halkı meydanlara davet etti’’…Güçlüydü ama yüzü soluk ,bulunduğu yer izbe.... Şimdiye kadar yapacağım deyip de yapmadığı hiçbir şey olmamıştı ve şimdi de oraya geliyorum diyordu,  ’’Siz istemezseniz hiçbir şey yapamazlar, Atatürk Havalimanına  gelin ben orada olucam  ’’ ..mesajı  alan halk akın akın yollara düştü. .Bir yandan da  yazışıyorum, ‘’Halk sokağa çıkmazsa bitmez diyorum’. .Arkadaşlarımdan biri Çekmeköyde  herkes çıktı dedi.. Lütfen video çek atalım, herkes atsın,birbirlerinden kuvvet alır insanlar, herkes çıkarsa bir şey yapamazlar diyorum ama bir yandan da korkuyorum.. Diğer yandan Sakarya valiliğnde çalışan arkadaşla konuştum, Sakarya valiliğini basmışlar,..Çengelköyde askeri lise öğrencileri  karakolu basmış, Aman Allahım köprü kan veran,tanklar insanları eziyor….Hele o Özel Harekat binasının bombalanması, meclisin  bombalanması,TRT binası, İstanbul Belediyesinde yaşananlar…
Gece bitti.

Yavaş yavaş her yer kurtarıldı.. Halk her yeri birer birer geri aldı.. Yüzlerce cesur insan şehit oldu, onlarca insan hiçbir şeyden habersizken öldürüldü.. Kendi paramızla aldığımız silahlarla, uçaklarla, bombalarla bizim insanımız sandığımız insanlar bizi öldürdü… Destan yazıldı, Kahramanlık hikayeleri yaşandı ..
Halkı küçük gören, her zaman aşağılayan zihniyetse kendine halkı kötüleyecek birkaç kare fotoğraf ,yalan yanlış montaj haberler bulup onu göstermekle yetindi .
Bazı insanların garip bir şekilde ,atlatılan tehlikeyi, öldürülen yüzlerce insanı görmek yerine, dalga geçer gibi herşeyin hükümetin tiyatrosu olduğunu ima eden paylaşımlar yapması  kalbimizi kırdı, bizleri üzdü.,kızdırdı...
Sabaha karşı, Elhamdülillah ,başaramadılar diyerek uykuya daldım..
Çok büyük bir şeydi yaşanan, bizi karanlık bir girdaba sürükleyecek ,bizi hiçe sayacak, iç savaşa kadar götürecek büyük bir olaydı atlatılan..Akşamüstüne doğru uyandığımda ,darbeye kalkışanların bir bir yakalanma haberleri geliyor olmasına rağmen, ölülerin  ve yaralıların hikayeleri canımızı acıtıyordu..İnsanımıza saygı,hayranlık ,minnet duymamak imkansızdı..Hiç tereddüt etmeden kurşunlara siper olan bu insanlar gibi insanlar yüzü suyu hürmetine bu topraklarda hala bayrağımız dalgalanıyordu demek..
Daha sonraki günlerde daha da iyi anlaşıldı  , nasıl muazzam bir oyun, nasıl büyük bir kumpas olduğu..Hiç de onların dediği gibi üç beş subayın tiyatrosu değilmiş, Amerika merkezli, FETÖ nün askerlerinin kullanıldığı bizi yüzyıl geriye götürecek dünyada görülmemiş bir hainliğin planı....
O günden sonr ki günlerde daha iyi gördük. Meşhur şeytanın sağdan yaklaşması nasıl oluyormuş..
Yüz binlerce insan göz göre göre nasıl kandırılmış
Hırsızlıkla bir yerlere insanlar nasıl yerleştirilmiş,
Güya Hak uğruna, haksızlıklar nasıl yapılmış
Nasıl yıllarca en masum,en zeki,en fakir, en inançlı en taşın altına eline koyan insanlar seçilip , neye hizmet ettiklerini bilmeden neler yapılmış,yaptırılmış,beyinleri yıkanmış...Öyle bir hale getirilmişler ki demek,kendi halkına silah sıkacak kadar insanlıktan çıkarılmış,gözleri boyanmış.
Neler , neler , neler
Acı acı acı...Her yanımız acı..Her yerimiz ihanet...
O gece sus pus olanları, tiyatro diye dalga geçenleri,  hatta aman sokağa çıkmayın diye paylaşımda bulunanları bir kac gün sonra meydanlarda boy gösterirken gördük.
Hiç bir yere üye değilim nasılsa,yiyin birbirinizi diye sevinenleri de gördük
Ama şükür ki, vatanını seven insan sayısının ne derece fazla, ne büyük gönüllü olduğunu da gördük...
Dünyada da dostumuz dostluğunu, düşmanımız düşmanlığını gösterdi..Adamlar kınamak yerine, neden Erdoğan i önce öldürmediniz diye akıl verdiler utanmadan..Bu kadar aleni bir şekilde bize karşı duygularını da göstermekten cekinmediler..Bunları da gördük,üzüldük..
Mısır olmaktan, Suriye olmaktan, Irak olmaktan , Allah korudu bizleri...
Bir daha da yaşatmaz inşallah...





1 yorum:

  1. İlk kısmı ilk gün yazdım, diğer yarısını bir hafta sonra

    YanıtlaSil