Beş altı yıl kadar önceydi sanırım onlarla tanışalı...
Fotoğrafların diğital ortama basılı olmadığı zamanlarda
çekilmiş, sırt çantalı boydan askılı bir elbise ve içinde ise kısa kollu bir tişörtümle ,uzun sarı iri dalgalı
saçlarım ve keşfetme arzumun gözlerimden
yansıdığı o fotoğraf. 22 yaşındayım...Bir süre başucu resimlerinden biri
olduğundan net aklımda.... Hırkalarımı ben de genelde belime
bağlardım,gerektiğinde kullanayım diye .
Before Sun Rise
Bu film beni o zaman bir kaç gün kendime
getirememişti...Eskiden ne kadar samimi , doğal,masum ve korkusuz olduğumu hatırlatmıştı..İkisini izlerken ,ben de onlarla
konuşuyordum...Bilmiyorum herkese mi böyle oluyor ama...Bir günlük biletler,
tanımak için sorulan o sorular,
seyahetler ve aptallıklar, evet, tam bir aptal olduğunu gösteren fazla kıvrımlı düşünceler, düşünceli haller....Bölük
pörçük gençlik yılları ve hisler, adeta sıkıştırılmış ve iki insanda toplanmış....İzlerken ben
de geçmiş hayatımı izledim...Söylenen her cümle öyle değerli ki, sanki bana
sorulmuş ve cevaplarını da aynı anda ordan ben veriyorum..
- (Bir yaz ve sorular
-
Sahilde bir yerlerde, "elini aç bakayım falına"...
- Ayrılıklar
-
Sadece bir günümüz var...
-
Bir kaç saatimiz var
-
Luna park
-
Gün doğuyor
-
Pembe, bunlar da bardak almışlar ,bizimki
fincandı )
Bu filmi otuzuma girerken
izlemiştim ve tam da filmdeki kızın olduğu yaşlardayken hemen hemen aynı
şeyleri hissetmiştim, aynı kıyafetleri
giymiştim, aynı hassasiyetlere sahiptim..Yedi sekiz yıl sonra üniverste yıllarımdaki
beni, o kızı , o yılları karşımda görüyordum.Hem de tam da o yıllarda
çekilmişti..Peki o zamandan bu güne
kadar bana ne olmuştu..Hiç.....Bir
kaç şehir, bir kaç ülke, biraz içe dönük
hüzünler, bayan öğretmen günleri, dostlar, sıkıcı
- garip insanlarla zorunlu iletişimler ve hayatımı anlamlandıran değerli öğrencilerim..Bu kısmı
gerçekten iyi ki var...Ama duygu yok...Yemek için güzel bir mekan
seçiliyor.Masa da oturuyorsun,
tanıştırmalar, aptalca sorular...’’Bir evlilikten ne beklersin ‘’ İçim şişiyor, kendimi ifade edesim de gelmiyor .Ne arıyorum ben burada , yurtta ne
güzel çocuklarla sessiz film izlerdim diyorum kendi kendime...( Cuma
,cumartesileri etüt yok) Yaşın geldi, geçiyor diyorlar , içim yine daralıyor....Güzel
insanlar yıllar önce hepsi birden , -konuşabildiğim , sevebildiğim ,özgür ,doğal ve kendim olabildiğim herkes-, bir şehirden ayrılırcasına ,oradaki binalar
gibi adeta, o yıllarda kalakaldılar.....Ve bir daha hiç gelmediler , ve bir daha hiç olmadılar . Bir yanım
eksik yaşarken, işte bu ruhaleti içindeyken bunu izlemiştim, Kaybettiklerim için , içten içe anlamlandıramadığm bir hüzün yaşarken bu film
acı acı gülümsetmişti beni...Sana benziyor demişti arkadaşım , filmi tavsiye
eden...Geçmişin bir daha gelmeyeceğini, asla öyle doğal ve güzel olamayacağımı
anlatıyor diye üzülmüşüm aslında ...Müthiş
önsezim çalışmış yine, öngörü mü demeliyim yoksa. Kıvrak olduğu idda
edilen beynim bence sadece fazla
kıvrımlı...Bir elbisenin askısından, bir
yeşilin tonuna kadar her şeyi depo edip, alakasız bir zamanda manyak bir bağ
kurup acıdan öldürebilir..Aynı kıvrımlar mutlu da edebilir tabi...Neyse böyle bir şeydi
işte...Ama beni asıl etkileyen Before Sun Set oldu.
Before Sun Set
Aynı gece bunca düşünce içindeyken
birden benim yaşıma geldiler.Güzel olansa gerçekten gelmiş olmaları,filmin on yıl sonra devamı çekiliyor.Makyaj falan değil, gerçekten yaşları ilerlemiş...Kadın biraz yaşlanmış tabi, ama
sempatik hala...Birsürü ülke gezmiş, heyecanla anlatıyor yine..Bekar, evlilik
bağından ödü patlıyor..Sürekli
karşısındakinin duyması gereken telaşı kendi duyuyor....’Geç kalacaksın’..Arkadaşıma
diyorum ki, bu kadın kesin yay burcu ve kadın birazdan diyor...’’Ben yay
burcuyum mesela ‘’..Gülüyoruz...Film ilerliyor ve birden ağlamaya başlıyor...Güçlü özgür kız halleri fora, yalanmış
sanıyoruz..Kesinlikle yalan değil ...Hem o, hem
öbürü aslında...Sonra karşısındakinin daha acınacak halde olduğunu anlayınca birden ‘’oh bee,’’ diyor tabiri caizse. Aslında onu üzgün gördüğü için, unutuyor neden ağladığını ya da kızdığını ..',.Tipik yay burcu halleri, merhametli....En büyük dramdan ,
komediye geçiş sadece bir kaç saniye...Ama boğazdaki düğüm asla gitmez...Şimdi
daha iyi anlıyorum ki, ne yaşarsak yaşayalım o orada duracak...
Senaryo harika...Ayrıca yay burcuyum deyip özelliklerini taşıması kadar ilginç bir detayı başka hiç bir yerde bulamam sanırım...
Senaryo harika...Ayrıca yay burcuyum deyip özelliklerini taşıması kadar ilginç bir detayı başka hiç bir yerde bulamam sanırım...
Bu film, bu film ilkini de
zirveleştirdi... Bir gecede fazla şok etkisi olmuştu doğrusu..Otuz yaşındaydım
ve yirmili yaşlarıma kendimce benzerlikler bulduğum kadın, otuz lu yaşlarıma da
haddinden fazla benziyordu.Zamanda yolculuk, felsefi konuşmalar, yoğun ve samimi duygular..Ve tabi benim bir de kendi kafamdaki kendi sahnelerim...
İşte o yüzden günlerce etkisini atamadığım bu filmler ve zincirleme hissettirdikleri unutulmayanlarımdandı...Geçenlerde bir arkadaşa verdiğim .harddiskimi televizyona taktım. Onları orda görünce, alalede bir zamanda açtım.Nasılsa izlemiştim, bir kaç sahne seyredip kapatacaktım. Ama etkisini umutmuşum, zamansız bir zamanda ,takılıp kaldım . .. O cümleler, sadece ''cümle'' değiller..Çok ayrı incelenmesi lazım gelen felsefik alt yapısı olan, duyguyu kitap tadında veren şeyler...Ya ben fazla kişiselleştirdim -bir anormallik var- ya da bu filmler bambaşka ...
İşte o yüzden günlerce etkisini atamadığım bu filmler ve zincirleme hissettirdikleri unutulmayanlarımdandı...Geçenlerde bir arkadaşa verdiğim .harddiskimi televizyona taktım. Onları orda görünce, alalede bir zamanda açtım.Nasılsa izlemiştim, bir kaç sahne seyredip kapatacaktım. Ama etkisini umutmuşum, zamansız bir zamanda ,takılıp kaldım . .. O cümleler, sadece ''cümle'' değiller..Çok ayrı incelenmesi lazım gelen felsefik alt yapısı olan, duyguyu kitap tadında veren şeyler...Ya ben fazla kişiselleştirdim -bir anormallik var- ya da bu filmler bambaşka ...
Kalbe dokunan her şeye sevgiler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder